Mersin Erdemli’de düzenlenen Büyük Bayanlar Havalı Tüfek Yarışmasında 620 puan toplayarak kazandığı gümüş madalya ile Türk Milli Takımına seçilmeyi hak eden Manisa Büyükşehir Belediyespor Atıcılık ve Avcılık kadın sporcu Gülşen Delen 24 Mayısta düzenlenecek olan müsabaka için en büyük hedefi olan olimpiyatlara adım adım yaklaşıyor. Her atışı ile başarılara imza atan Gülşen Delen, Europe World Spora konuştu.
Kendinden bahseder misin?
20 Ağustos 1998 yılı Manisa doğumluyum. 3 kardeşiz en büyükleri benim. Sakarya Üniversitesi 4 yıllık Sosyal hizmet mezunuyum. Aynı zamanda Sosyal hizmet uzmanıyım. 7 Yıldan beri Atıcılık sporu ile uğraşıyorum.
Atıcılık sporunu yapmak nasıl aklına geldi?
Lise 2. sınıftaydım. O zamanlar bir kuaförde çalışıyordum. Orada çalışan arkadaşımın bu spora çok merakı vardı. Babam da avcıydı. Ama hiç babama özenmemiştim. Daha sonra arkadaşımın ısrarı ile onu izlemeye gittim. Başka branşlara başlayabileceğimi de söylemişti. O zamanlar Erdoğan Karaöz vardı. Şuan Poligonumuzun İsmi hatta Erdoğan Karaöz Havalı Atış Poligonu. Erdoğan amca ile tanıştım. Beni ilk gördüğünde Atıcılık sporunu anlatmaya başladı. İlgimin olup olmadığını sordu. İlgim yok dedikçe daha çok anlattı. Bu işin imkanlarından bahsetti. Bu spora fiziğimin ve yaşımın çok uygun olduğunu söyledi. O an denetti ve ertesi gün lisansımı çıkardık. Hayatımın bir dönüm noktası bu oldu.
Atıcılık nedir? Bu sporu nasıl tanımlarsın?
Atıcılık çok elit bir spordur. Kişiliğimde çok değişikler yarattı.Önceden çok kıskanç ve bencil bir insandım. Bu spora başladıktan sonra tebrik etmesini öğrendim. Bireysel bir spor. Milli Takıma seçilme ve Milli Takım sıralamalarında bir baraj puanı vardır. Baraj puanı 616’dır. Bunu geçerseniz Milli Takım ile yurtdışına gidebiliyorsunuz. Ben bu puandan daha az attığımda daha yüksek atanları kıskanmadım, tebrik ettim. Çünkü hep şunu düşündüm. Çalıştı ve yaptı. O birinci olduğu için değil bu puanı geçtiği için gidiyor dedim. Bu bana böyle bir olgunluk kazandırdı. Karakterimi çok değiştirdi. Hatta bu sporda beklentiniz var ise başarı beklemeyin derler, kafanızın her zaman rahat olması gerekiyor. Yapmam gerekiyor derseniz yapamazsız öyle bir spor.
Atıcılığın faydaları nelerdir?
Odaklanmayı arttırır. Burada duruş çok önemli. Spor genel olarak sizi bir adım önde başlatır. Arkadaşlarım arasında beni ayıran nokta buydu. Eğitim hayatım boyunca bu hep böyle devam etti.
Mersinde düzenlenen yarışmada Türk Milli Takımına seçildin. Bu gururu nasıl ifade edersin?
Çok fazla emek harcadım. Sporda 7. yılım. Maddi, manevi, psikolojik olarak çaba sarf ettim. Karşıma çıkan çok engeller oldu. Hepsiyle savaştım emeklerinin karşılığını almak çok güzel bir şey. Hatta ilk bu formayı kampta giydiğimde ağlamıştım.
Bu sporu yapmanda en büyük destekçin kimdi?
Ailem tabii ki ve antrenörlerim. Antrenörlerim daha fazla hatta. Çünkü onlar ile aile gibiyiz. Yakın arkadaşlarım da beni hep çok destekledi. Bazı insanlar yapamazsın dedikçe pes eder. Ama ben öyle değilim ne kadar yaparsın derlerse o kadar güçlenirim.
Hiç tamam bitti dediğin bir an oldu mu?
Oldu… Hatta bu da benim için bir dönüm noktasıydı. Yaptığımız spor çok pahalı bir spor maddi olarak. Maddi manevi sürekli fedakarlık yapıyorsunuz. Mezun olduktan sonra iş bulamadım, KPSS açıklandı atamaya yetecek bir puan alamadım. O an her mezun gibi bir depresyon dönemindeydim.İnsan hayatının bir bölümünde illa kendini ispatlamak ister. O dönemde kendimi bu spora bağladım. Bu sporda beklentim arttı.Ocak ayında Erdoğan Karaöz adına yapılan bir yarışma oldu. yarışmanın ismi ve onun oradaki fotoğrafları beni duygusal anlamda çok zorladı. Emeklerinin karşılığını boşa çıkarmak istemedim. Bana bu kadar yük binince o yarışmada başarılı olamadım. Ben de antrenörlerime gidip benden bu kadar dedim. Onlar bu kadar yıllık emeğimi asla harcatmayız diyip beni yeniden bağladılar.
Pandemi döneminde çalışmaların nasıl gidiyor?
Sürekli evde vakit geçirebilen bir insan değilim. O yüzden bu spor bana çok iyi geliyor. Antrenman yapacağımız zaman diğer çocuklar ile aynı saate yapmıyorum. Risk taşımamak adına tek başıma yapıyorum. Pandemi döneminde sürekli poligona gidiyordum. Bu bana çok iyi geliyor. Tüfeği elime alıp atışa geçtiğim zaman hiçbir şey düşünemiyorum.
Atıcılık erkeklerin ilgi alanı gibi görünse de bu sporda kadınların sayısı da çok fazla. Sen bir kadın Atıcı olarak bu duyguyu nasıl tarif edersin?
Gerçekten bu spor erkeklere daha çok yakıştırılıyor. Bu problemi çok yaşıyorum. Tüfeğimi taşırken bulunduğum ortamda kendimi erkeklerin askerlik anılarını dinlerken buluyorum. Biz belirli bir mesafeye şişe koyup onu vurmuyoruz. 0,1’ler ile yarışıyoruz. Bu sporu yapan kadın sayısı çok. Şuanda kadınların puanı erkeklerden daha fazla. Bu spora kadınların anatomik yapısı daha çok uyuyor.
Hedeflerin neler?
Bunu ilk kez söyleyeceğim… Hedefim gerçekten Olimpiyatlar. Herkese söyleyip yapamamayı sevmiyorum. Sadece yapayım ve insanlar görsün. Bir ortamda hedeflerim sorulduğunda pek cevap vermiyorum. Şimdi ve bulunduğum ana odaklanıyorum.
HABER:Gizem Azboy
MANİSA