Yüz bin kişide bir görülen Rombositopeniradius yokluğu (TAR) sendromu nedeniyle yüzde 98 bedensel  engelli olan, gösterdiği azim ve başarıları ile Türkiye’nin ve Manisa’nın gururu olmaya devam eden  Manisalı Milli Yüzücü Sefa Yurtkölesi, Europe World Spor’un konuğu oldu.

1-Kendinden Bize Bahseder Misin?

25 yaşındayım. Dünya’ya TAR Sendromlu olarak geldim. TAR Sendromu dünya’da 100 bin kişide görülen bir rahatsızlık. Genelde ikinci çocukta görünür. Abim sağlıklı. Ben de ailemin 2. çocuğuyum. Down Sendromlu bireyler nasıl +1 kromozom ile dünya’ya geliyorsa aynı şekilde Tar Sendromu da bu şekilde meydana gelen bir rahatsızlık.

2- Çok Özel Biri Olmakla Birlikte Aynı Zamanda Milli Bir Yüzücüsün. Bu Hikayen Nasıl Başladı?

7-8 yaşında ailemin yardımıyla suyun üzerinde durmayı öğrendim. Profesyonel olarak spor hayatına girişim lise yıllarında Beden Eğitimi Öğretmeni olan Adnan hocam yüzme sporuna teşvik etmesi ile başladı. Beni yüzme antrenörüyle tanıştıracağını ve bu şekilde hayatımın değişeceğini söyledi. Ne derece değişeceğini sorduğumda dünyayı gezeceksin dedi. Daha sonra antrenmana gittim. Ve kısa sürede başarılar elde ettim.8 yıldır bu sporu yapmaya devam ediyorum.

3- Hikâyendeki Başarıları Gördükçe Ne Hissediyorsun?

İlk başlarda başarılara koşacağımı düşünmüyordum. Yapabileceklerimin sınırlı bir noktası olduğunu düşünüyordum. Ta ki Brezilya’daki madalyayı kazanıp Türk Bayrağını  göklere çıkarana kadar.  İlk antrenmanımda sakatlanma yaşadım. İçimde bir korku oluştu.  Bir hafta ara vermiştim. Ailem hep destekçim oldu.  Daha sonra kısa bir süre içerisinde serbest, kelebek, sırt ve kurbağa olarak 4 stili öğrendim. 2.5 aylık antrenman serüvenimin sonunda Türkiye Şampiyonasına katıldım. Türkiye şampiyonasında 4 kulvarda yarıştım ve 4 altın madalya aldım. Bu şekilde olunca Milli Takım antrenörünün dikkatini çektim. Beni Milli Takım kampına davet ettiler. 20 günlük kampta en iyi sporcu seçildim. İstanbul dışı katılan tek sporcuydum. Manisa’ya engelli spor branşında  ilk madalya kazandıran sporcu oldum. Daha sonra 2. Türkiye Şampiyonası’ndan uluslararası barajı geçtim ve resmi olarak Milli Sporcu oldum. Ay yıldızlı boneyi verdiklerinde o duygular paha biçilemezdi. Gurur ve mutluluğun karışımıydı.

4- Nasıl Oldu İnsanların Sana Yaklaşımı?

Şampiyon olduktan sonra hem Manisa’da hem de İstanbul’da davul zurna ile karşılandım.  Bu sürede Manisa Gençlik Spor  İl Müdürlüğünün yüzme havuzunu kullandık.  Gençlik ve spor il Müdürlüğü engelli sporuna çok büyük bir destek sağlıyor.  Şuan da bize sunulmuş fırsatlardan biri de tamamen engellilere özel tasarlanmış 1 trilyonluk otobüs Manisa’ya kazandırıldı. Havuzu istediğimiz saatte kullanma imkanı tanınıyor. Bunların hepsi bizim için büyük şans. Sadece bu fırsatlar yüzme branşında değil. Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğü bir çok engelli spor branşına ilçeler de dahil büyük bir destek veriyor.

5- bu Başarıların Sadece Yüzme İle Kalmadı. İnsanların Ruhuna Dokunmak Adına Çok Güzel Bir İş Çıkararak Kendi Hayatını Anlatan Bir Kitap Yazdın? Nasıl Oldu Bu Anlatır Mısın?

Yüzücü olmamdan dolayı Manisa Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğü engelli kadrosunda çalışmaya başladım. Daha sonra konferanslar verdim. Bu konferanslarda hep bir kitabın var mı? sorusuyla karşılaştım. Daha sonra iş yerinde sol ayağımla 2 ayda Hayatın Sefası adlı kitabımı yazdım. Bu şekilde yazarda oldum. Kitabım ilk seferde bin adet basıldı. İlk baskısı bir hafta içerisinde tükendi. Türkiye genelinde yoğun talep oldu.  Yüzmeden sonra konferansta benim ana mesleği oldu.

6- Motivasyon Konuşmalarındaki Geri Dönüşler Nasıl?

Başlarda olumlu tepkiler alabileceğimi düşünmüyordum. Amatör olarak başladım. Birçok konferansa katıldım. Ve şunu benimsedim gelen her engelli kardeşimiz yaşadığı zorlukları anlatıyordu. İster istemez bu durum öğrencilerin canını sıkıyordu. Ben kendimle barışık olduğum için eğlenceli bir ortam yaratıyorum. Bu da bir farklılık oluşturuyor. Daha sonra konuşmacılar arasından bana konferans teklifleri geldi. Bunlara da katıldım. 1.5 yılda 23 konferans verdim.

7- Başka Projelerin De Var Mı? Bir Kitap Daha Çıkarmayı Düşünüyor Musun?

Hayatın Sefası adlı kitabımı okuyan herkes ikinci bir kitabın var mı diye soruyorlar. İkinci kitabımı yazacağım, konusunu da belirledim. Fakat pandemiden dolayı ilk kitabıma biraz daha ses getirip ikinci kitabımı basacağım.

8- Hedefin Neler?

Hedeflerim, yüzme de Dünya Şampiyonasında altın madalya kazanmak istiyorum. Amerika’da motivasyon konuşması yapmak hedeflerim arasında. Bu şekilde  hem daha çok kişiye ulaşma fırsatı yakalayıp dünyaca tanınan bir konuşmacı olmak hayallerim diyebilirim.

9- İnanmak Başarmanın Yarısıdır. Diğer Yarısı Da Sevmektir Diyorsun Her Konuşmanda. Bu Cümleye İtafen Gençlere Neler Söylemek İstersin.

Bu cümleyi konferanslarımda çok dile getirmeye başladım. Daha sonra kitabımda kullandım. Bir şeyi sevmeden yapamazsınız. En basitinden okuma ve yazmayı öğrenen bir çocuk onu severek yapmalı korkarak değil. Severek yapılan her işte başarı kaçınılmaz bir hal alıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz