“Yılın En Genç Grekoromen  Güreşçisi” olarak seçilen 60 kiloda Tokyo Olimpiyatlarında  mücadele etme hakkı kazanarak Ağustos 2021’de mindere çıkacak olan  21 yaşındaki Dünya Şampiyonu Manisalı Türk Güreşçi Kerem Kamal, Europe World Spor’a konuk oldu.

Kerem Kamal kimdir? Güreşe nasıl başladın?

21 yaşındayım. 10 yaşından beri Güreş sporu ile uğraşıyorum. Fakat Güreş’ e yanlışlıkla başlayıp keşfedilmiş biriyim. Yaptığım spora aşık ve çok severek yapan bir sporcuyum. Kerem karakterini nasıl biri olduğunu, hırs konusunda kendimi en iyi açıklayabileceğim bir sporu yapıyorum. Evet başarılar elde ediyorum fakat kendimi tanıtabileceğim, konuşmadan nasıl bir insan olduğumu güreşle anlatabiliyorum.

Bu yolda seni en çok destekleyen kim oldu?

Manisa’da beni yetiştiren  Süleyman Güngör hocam var. Biz artık hoca öğrenci değil de baba oğul gibi olmuştuk. Her kötü günümde, yenildiğimde yendiğimde, sakatlık geçirdiğimde, şampiyon olduğumda hep beraberdik.Sürekli benimle ilgilenmesi, eksik yönlerimi tamamlaması, kazandığım başarılarda en büyük rol sahibidir. Tabi bunun yanından ailemde en büyük destekçilerimdendi.

Kardeşinde senin gibi Güreşçi. Bu sporu ona nasıl aşıladın?

Sürekli evden ayrılıyorum. O da evde sıkılmaya başlıyordu artık. İlk güreşe götürdüğümde çok sevmiyordu. Çünkü çok zor bir spor. Hocamız  ilk olarak yaptığımız işi sevdirmeye çalışıyordu. Aynı şekilde kardeşimde böyle başladı. Ben biraz zorlasam da kendisi severek yapmaya devam etti. Şuan da U23 Avrupa Şampiyonasında finale yükseldi.  13 yaşında bir kardeşim daha var. Onu da bu sene güreşe başlattık. Ondan da büyük şeyler bekliyorum. Benimle başladı, benimle devam ediyor.

İlk şampiyonluğunda çevrendekilerin tepkileri nelerdi? U23 mücadelerine   doktor raporu ile yarıştın nasıl bir deneyimdi senin için?

İlk şampiyonluğumu 2014 yılında Avrupa Şampiyonasında yaşadım.   Bu rapor doktorun izni ile kendimden büyüklerle yarışmam için gerekli olan bir rapordu.Türkiye şampiyonasında ilk 3’e girerek üçüncü oldum. Daha sonra milli takıma gitmeye hak kazandım.Uluslararası Zafer Turnuvasında en iyi dereceyi yaparak Avrupa şampiyonasına gittim. Oraya giderken çok küçük olduğum için herkes  bana bir sene daha bekle  heyecan yaparsın diyordu. Evet heyecanım vardı ama bu heyecanı kontrol edebildiğimi düşünüyorum. Bu heyecan beni dinç tutuyor. O heyecandan zevk almaya çalışarak kendimi motive edebiliyorum. Bu heyecan ile Avrupa Şampiyonu oldum. Her sene madalya almaya çalıştım.

Başarı çizgini hiç bozmadın seni bu yolda motive eden şey ne oldu?

Her zaman en iyisi olmak.  Kazanıyorsun o maddiyat bir yana unvan sahibi olmak benim çok hoşuma gidiyor. Bir şeyler başarıyorsun, başardığın iş için insanların saygı duymaları, sevip tanıyabilmeleri beni mutlu ediyordu. İnsanların beni izlerken mutlu olduklarını ifade etmeleri beni motive ediyor. Her zaman ön planda olmayı, başarılarımla konuşulmayı çok seven biriyim.  Bunun içinde elimden gelen her şeyi yapıyorum.

Pandemi döneminde çalışmalarına nasıl devam ediyorsun? Süreç senin için nasıl ilerliyor?

2020 yılının ilk kapanma döneminde çok verimli geçmişti. Aslında şansız bir durum yaşamıştık. Olimpiyat eleme maçına bir hafta kala bütün maçlar iptal edilmişti. Ben de o 3 aylık süre içerisinde  evde İl Mili Eğitim Müdürümüz Yunus Öztürk’ün bana sağladığı malzemeler sayesinde eksik olan yanlarımı güçlendirmeye çalıştım. Antrenmansız gün geçirmiyordum. Kendimi her zaman maça  hazır tuttum. Şuan iyi olmamın sebebi her gün antrenman yapmamdı..

Bir röportajında doğruluğuna inandığım bir cümlene tanık oldum. Coğrafya kaderdir, kaderimizi yaşıyoruz demişsin. Bunu biraz daha açacak olursak neler söylersin?

Ben  bu yaşıma kadar 16 adet Avrupa Dünya Madalyası aldım. Hocalarım ve büyük şampiyonların bana söyledikleri şey, senin gibiler 40 yılda bir gelir sözleri oldu. Güreş o kadar farklı bir spor ki. Çok sevdiğim bir söz var. Ne yaparsan yap her zaman kendin için yap, başkaları için değil. Güreşte böyle bir spor. Hata yapma şansın yok. Çünkü arkanı toplayacak başka bir adam yok. 6 dakika içinde ne yapabiliyorsan osun. Bu yüzden en güzelini yapmaya çalışıyorum.

Hedeflerin nelerdir?  Şuan hayalini kurduğun yerde misin?

Hayallerime basamak basamak çıkmayı tercih ediyorum. Çünkü eğer en üste kurup oraya ulaşamazsam, hayal kırıklığı yaşamak istemiyorum. Bir merdiven düşünün o her basamakta benim hayallerim var. Her adım attığımda o hayalimi alıp, bir sonraki basamağa güçlü bir şekilde adım atıyorum. En büyük hayallerimden biri Olimpiyattı. Olimpiyat şampiyonluğu gibi bir hedefim var evet ama en büyük hayalim efsane bir sporcu olmak.

Türkiye’de tüm okullarda güreş branşlarının açılmasını istediğini belirtmişsin. Bunun için ilerleyen zamanlarda projeler gerçekleştirmeyi düşünüyor musun?

Kesinlikle. O seviyeye gelirsem bu konuda  bir yatırım  ve iş ile uğraşmak isterim. Çünkü Türkiye’nin en fazla madalya kazanan branşı Güreş.  Biz millet olarak güreşe çok yatkınız. Bu çok eskilerden ata sporumuz. Zaten Peygamber sporu yapıyoruz.  Fakat aileler korktuğu için çocuklarını güreşe yönlendirmiyor.  Güreşi bilmediklerinden dolayı önyargılı davranıyorlar. Aslında güreş o kadar güzel bir spor ki. O ortamda saygıyı, büyüklere nasıl davranılması gerektiğini ve konuşmayı öğreniyorsun.

Grekoromen stil 60 kiloda Tokyo Olimpiyatlarında mücadele etme hakkı kazandın Ağustos 2021’de mindere çıkacaksın bu süreç  için neler söylemek istersin?

 Olimpiyat kupası benim için o kadar farklı bir heyecandı ki . Bazen arkadaşlarımla sohbet ederken Olimpiyat konusu açılınca  heyecandan konuşamazdım. Dünya şampiyonu da oldum. Avrupa şampiyonu da ama Olimpiyat kupası kazandığım an hiçbir şeye bu kadar sevinmemiştim. O minderin üzerinden ayrılmak istemedim. En büyük hayallerimden birine gidiyorum.  Orada madalya alacağıma inanıyorum. Tabi her şey nasip. Gayret bizden takdir Allahtan her zaman. Ben gayretimi her zaman göstereceğim. Madalya alacağıma inanıyorum ama şuan için rengini kestiremiyorum.

Senin gibi genç sporculara tavsiyelerin neler?

Bir şeye bağlı kalmasınlar. Sevdiği işi bir şeye zorunlu kalmadan sıkılmadan, sabah kalkarken iyi ki bu işi yapıyorum demeleri için sevdikleri işi araştırsınlar. İnsanlar  ilk önce kendini keşfetmeli. Acaba ben neyi istiyorum, ne yaparken mutlu olabilirim diye düşünmeli. İlk olarak kendini tanımalı daha sonra neleri sevdiğini bulmalı.  Ne yaparsan yap aşk ile yap çok güzel bir tabir. Ben acı çekiyorum, sakatlık yaşıyorum ama hepsinin tadı çok farklı. Çünkü kendimi böyle tarif edebiliyorum. Hırpalanarak, zorlanarak bazen antrenmanlarda ağlayarak geçiriyorum. Kendimi böyle tanımlıyorum.

HABER: Gizem Azboy

MANİSA

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz