Seni daha iyi tanımamız için bize kendinden kısaca bahseder misin?

Merhaba ben Kübra Esir, 22 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum, judo sporuna 6 yaşında başladım. Çok hareketli bir çocuk olduğum için annem ile babam beni spora yönlendirmek istiyordu, tercih olarak bu sporu seçtiler.

Judoya nasıl başlama kararı aldın?

Başta bu spor benim tercihim değildi. Fakat yıllar içindeki çalışmalarımla beraber sevdiğim, gönül verdiğim bir durum haline geldi.

Judo nedir?

Judo, Japonya kaynaklı bir dövüş sanatı ve bir spor dalıdır. Kökeni Japonya’ya uzanan Judonun temelleri 1882 yılında Dr. Jigoro Kano tarafından atılmıştır. Temel anlamda bir savunma sporu olarak bilinse de, iç benliğinde bir felsefesi olan önemli öğretiler arasında yer alır. Judoyu öğrenmek isteyenler için alınacak eğitimin çok uzun süreceği söylenebilir. Bunun nedeni sadece judonun kurallarını ve tekniklerini öğrenmek değil, aynı zamanda rakibin hareketlerine önceden sezmek ve buna doğru karşılık vermek de yatar. Bu sebepten alınacak eğitim içerisinde rakibi öğrenmek de yer almaktadır.

Hangi kategoride yarışıyorsun? Beslenmende nelere dikkat ediyorsun?

+78 kilogramda yarışıyorum. Çoğu sporcu gibi protein ağırlıklı ve vitamin almaya özen gösterecek gıdalar tüketiyorum.

Kaç tane madalyan var, bunları hangi maçlarda, nerelerde kazandın?

Avrupa 3, Avrupa 2, Avrupa kupası 1, Avrupa kupası 2, kupalarım var. Birçok da uluslararası madalyam var. Avrupa’nın birçok ülkesinde, şehrinde müsabakam oldu. Genel olarak Avrupa’da elde ettim bu madalyaları.

Müsabakalarına girmeden önce kendini nasıl motive edersin?

Sporu yaparken zevk aldığım için bu benim en yüksek motivasyon kaynağım oluyor. Bu düşünceyle sporumu, maçlarımı yapıyorum ve severek yapılan her iş gibi bu beni başarıya itiyor. Maçalara hazırlanırken hem fiziksel hem mental antrenman yaparım.

Bu sporda ilk hedefin neydi, şuan ki hedefinde ne var?

Bu sporda hedefim her zaman en yüksekte olmaktır. Ailemi, ülkemi temsil ettiğimden, beni destekleyenlerin karşısına başarımla çıkmaktır. Şuanki hedefim 2024 olimpiyatlarında madalya almak istiyorum ve bunun için sıkı antrenman içindeyim.

Spor ile sosyal hayatın nasıl ilerliyor, zorlandığın şeyler neler?

Spor yaparken sosyal hayatımıza çok dikkat etmeliyiz. Her gün antrenman yaptığım için erken uyurum erken uyanırım. Bunu bir yaşam haline getirdiğim için çok sosyal hayatım yok. Antrenman olmadığı günler evde vakit geçiririm. Dışarıda yapılan, sinema, alışveriş gibi olaylarda çok zorlanıyorum. Ağır antrenmanlar, zorlu maçlar, yurtdışı kampları zor geliyor ama en sonunda madalyaya ulaşınca geçiyor bütün zorluklar.

Diplomatik kariyerin ne noktada, herhangi bir yerde antrenörlük yapıyor musun?

Bu yıl üniversiteye başlıyorum, BESYO okumak istiyorum. Antrenör değilim henüz sadece sporcuyum. Branşımda daha çok madalya, kupa almak istiyorum.

HABER: FATMA GENÇ-İZMİR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz