Elde ettiği şampiyonluklarla birlikte her turnuvada bayrağımızı dalgalandıran, göğsümüzü kabartan, kazandığı başarılarla hem kendisinin hem de ülkemizin ismini her yerde duyuran Milli Sualtı Hokey Sporcusu İrem KÖKBAŞ’dan bahsediyoruz.

Kariyerine Sualtı Hokeyi ile başlayan ve devam eden İrem KÖKBAŞ , Europe World Spor Tr ‘a özel bir röportaj verdi. Tecrübeli Sporucu kariyerinden, hayatı ve yaşadıklarından daha birçok konudan önemli detaylar paylaştı.

Hayat hikâyenden bize biraz bahseder misin?

20.12.1995 tarihli İstanbul Bakırköy doğumluyum. Sivaslıyım.
Ailemin tek çocuğuyum. Annem ve babam ben küçükken ayrıldılar. O yüzden ortaokula kadar anneannemle birlikte yaşadım. Küçükken çok aktif bir çocuktum ve spor etkinliklerine hep katılırdım. İlkokul-ortaokul dönemlerinde TRT spor ’da yüzme yarışlarını seyrederdim. Bir süre sonrada anneme yüzme kursuna gitmek istiyorum demiştim. Annem de 9-10 yaşlarında beni Galatasaray spor kulübüne yazdırdı. O zaman yüzme bilmiyordum. Kısa sürede öğrenip grupları atladım. Çok da seviyordum. Liseyi Kadıköy Anadolu Ticaret Meslek Lisesinde okudum. Ergenlik zamanlarında olan agresif davranışlarımdan dolayı anneme yüzmeyi bırakmak istiyorumfalan gibi şeyler söyleyip yüzmeye ara vermiştim.

1 YIL SONRA YÜZMEYE GERİ DÖNDÜM.

Ama antrenmanlara eskisi kadar ağırlık veremedim. Bu dönemde biraz boşluğum oldu. Ama yine de antrenman sayısını azaltıp devam ettim. Aynı zamanda antrenörümün yanında yardımcı antrenör olarak da çalışmaya da başladım. İlk zamanlar ücretsiz çalışıyordum. Ders vermeyi, çocuklarla iletişim kurmayı öğreniyordum.18 yaşına geldiğimde 1.kademe yardımcı antrenör belgesi aldım ve maaşlı çalışmaya başladım. Bu sırada şuan ki antrenörüm ve milli takım antrenörü olan Deniz Çeliköz’le tanıştım ve sualtı hokeyine başladım.  Çok fazla yarışmalara gitmeye başladık takım olarak. Daha sonra milli takım seçmelerine çağırılmaya başladım. Eğitim de Ticaret Lisesi okuduğum için 2 yıllık Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksek Okuluna geçiş yapıp İşletme yönetimi okudum.

GEDİK ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİNİ KAZANDIM.

Bölüm birinci olarak mezun oldum. Staj döneminde masa başı çalıştığımız için bu işin bana göre olmadığını fark ettim. Çünkü hem sporcuyum hem hareket etmeyi seviyorum hem de antrenörlükte baya ilerledim ve hayatım boyunca masa başı işi yapacak olduğumu düşününce vazgeçtim. Mezun olduğum sene üniversite sınavına tekrardan girdim.  Okulların yetenek sınavlarında girdim. Gedik üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden eğitimi ve spor öğretmenliğini kazandım. İlk yıl yüzde 50 burslu okudum.
Daha sonra 2017 yılında Avrupa Şampiyonasına gittim ve okuldan sporcu bursu aldım. Diğer yıllar yüzde 75 burslu olarak okudum. Okuldan bölüm ikincisi fakülte üçüncüsü olarak 2019 yılında mezun oldum. Üniversite okuduğum yıllarda antrenörlük yapmaya devam ettim. Yani hem çalışıp hem okudum. Aynı zamanda devletimizin vermiş olduğu sporcu bursundan da yararlandım. 1 yıl daha antrenörlükyaparak çalışmaya devam ettim. Aynı zamanda High Heelsdansla da tanıştım. Hem milli takım antrenmanlarını hem de dans derslerine gitmeye başladım.

2020 ekim ayında Yenidoğan ortaokulunda Beden eğitimi ve spor öğretmeni olarak çalışmaya başladım ve hala devam ediyorum. Fakat antrenörlük yapmayı da bırakmadım. Halen antrenörüm olan Deniz Çeliköz’ün yanında sualtı hokeyi alt yapısını çalıştırıyorum ve iyi sporcular yetiştiriyorum. Şuan aynı zamanda Gedik üniversitesinde Yüksek lisans eğitimime de devam ediyorum. Eğer hayatınızda birden fazla şey yapmak istiyorsanız planlı ve programlı olmanız gerekiyor. Sanırım bende bunu iyi yapıyorum.

Seni kim teşvik etti bu spora kaç yaşındaydın başladığında?

Trt Sporda yüzme yarışmalarını izleyip 9-10 yaşlarında Galatasaray spor kulübünde yüzmeye başladım.  Bu yaş aslında yüzmeye başlamak için geç bir yaş. Çünkü 10 yaşında başladığımda ben yüzme bilmiyordum. Diğer 10 yaşındakiler teşvik yarışmalarına katılıyordu. Benim yüzme öğrenip yarışlara katılmam biraz zaman aldı.  Liseye kadar böyle devam ettim. 17 yaşıma geldiğimde yüzme antrenörüm su sporlarına yönelmemi önerdi. Sualtı hokeyi, su topu gibi.  Beni şu anki sualtı hokeyi antrenörüm Deniz Çeliköz ile tanıştırdı. Deneme dersine katıldım. Hoşuma gitti ve lise sonda sualtı hokeyine başlamış oldum.

BENİM YÜZÜMDEN GOL YERİZ DİYE KORKUYORDUM

Kariyerin başarılarla dolu. Aklında kalan en iyi ve en kötü yarışman var mı?

Şöyle cevaplıyım. Unutamadığım turnuva ilk gittiğim 2017 Macaristan Avrupa şampiyonası hem heyecanlı hem de korkuyordum. Yanlış bir şey yaparım benim yüzümden gol yeriz diye. Komik ve güzel bir turnuvaydı. Türkiye’de ise kendi takımımla 2015 yılında ilk Federasyon kupasında şampiyon olduğumuz andı.

En kötü diyebileceğim ise en son 2019 İspanya Avrupa şampiyonası ilk maç da bize göre kötü bir performans göstermiştik takım olarak. Hatta otele döndüğümüzde antrenörlerimizden ve federasyon başkanımızda baya azar işitmiştik. Türkiye’de ise sanırım en son ki 2020 Beylikdüzü Türkiye Şampiyonası.

DAHA KADINSI VE ÖZGÜR HİSSETTİRİYOR.

Spordan başka özel hayatın nasıl gidiyor

Dans ediyorum. High heels dans. Yani yüksek topuklu ayakkabı ile dans. Dans etmeyi de çok seviyorum. Daha kadınsı ve özgür hissettiriyor. Onun dışında dediğim gibi öğretmen ve antrenörlük yapıyorum. Yüksek lisans eğitimim devam ediyor. Ve tabi ki de planlı ve programlı olma çerçevesinde gezmeyi çok seviyorum. Arkadaş ortamında hadi kalkın şuraya gidelim bunu yapalım diyen kişi benimdir. Her boşluğumu dolduruyorum. Bu bir etkinlik olabilir seyahat olabilir. Kısaca pek oturmayı, evde vakit geçirmeyi sevmiyorum.

Başarıyı elde etmenin ilk aşaması sence nedir? Diğer sporcular veya öğrencilerin kendini nasıl motive etmeli?

Kendini tanımak. Ben de eksik olan ne? Bu eksiğimi nasıl giderebilirim. Daha sonra ise istikrarlı olmak, özgüven ve planlı çalışmak gelir. Öncelikle etraflarındaki olumsuzlukları yok etmeleri gerekiyor. Yapamazsın edemezsin diyenler varsa oradan uzaklaşmaları gerekiyor. Bahane üretmemeleri lazım. Hedeflerinizi düşünün ve onlara ulaşmak için motive edicekbir şey bulun. Rekabet olabilir. Müzik olabilir. Takım arkadaşınız olabilir.

AŞIRI İYİ TEKNİĞİ OLMASINA GEREK YOK

Sporcuların ne gibi teknik ve fiziksel özellikleri gerekiyor?

Özellikle yüzme alt yapısının olması gerekiyor. Aşırı iyi tekniği olmasına gerek yok. Ama yüzme alt yapısı olmayan bir sporcunun da sualtı hokeyinde iyi yerlere gelmesi de zor olur. Sualtı hokeyinde taktik çalışmaları olduğu gibi teknik çalışmaları da var. Flick atmak yani pas çalışmaları gibi. Fiziksel olarak baktığımızda öyle spesifik bir şey yok aslında. Boyu uzun olanda kısa olanda kaslı olanda zayıf olanda bu sporu yapabilir. Takımların zaten kara antrenmanları veya fitness antrenmanları oluyor.

DAKİKALAR SANİYELERE DÖNÜŞÜYOR.

Ne kadar süre sualtında nefes almadan kalınıyor? 

Şöyle aktif ve pasif olarak değişiyor. Çünkü sualtı hokeyi yüksek nabızla oynanan bir spor ve durmadan hareket ediyorsunuz. Maç sırasında aktif olduğunuz için suyun altında maksimum 25 saniye kalıyorsunuz. Arkadaşına pasını verip nefes alıp tekrar pozisyona göre dalıyorsunuz. Pasif olarak kaldığımızda bu antrenmanlarda kişiye göre değişiklik gösterir. 2,5-3 dakika kalınır. Ama maç sırasında nabız yükseldiği için bu dakikalar saniyelere dönüşür.

Türkiye’de ilgi ne düzeyde?

Erkek Türkiye takımı U23 dünya şampiyonu, Avrupa Şampiyonu ve Elite erkek takımı ise dünya 2. ve 3.lüğüne sahiptir. Benimde yer aldığım kadın takımı ise Avrupa 5. ve 4.lüğüne sahiptir. Yani Türkiye’de sualtı hokeyine ilgi çok fazla var. Bu ilgi her yılda artıyor. Alt takımlar çoğalıyor.

Oyun içinde sporcular nasıl anlaşıyor? 

Sualtı hokeyi havuzun altında oynanan bir spor. Yani konuşamıyoruz. Sualtı hokeyi aynı zamanda bir takım sporu. Herkesin mevkisi var. Sağ kanat, sol kanat, forvet, goli, center gibi. Başaralı olmamız içinde iyi anlaşmamız gerekiyor. Bunu da takımdaki sporcuların birbirini iyi tanımasıyla geçiyor. İyi tanımamız içinde antrenmanları beraber yapmak gerekiyor. Yani irem puck’ı aldığında şunu yapar o zaman hemen arkasına gelmeliyim. Ya da center puckı aldığında hemen öne pas verir gibi. Tabi suyun altında hafif birbirimize dokunup ben geldim sen çık gibi minik detaylar da veriyoruz. Ne kadar çok beraber antrenman yaparsak suyun altında da o kadar çok iyi anlaşırız. Bu arada her takımın kendi taktiği vardır. Ve o taktiğe göre oyun oynanır.

Galiba izlenmesi en zor spor? Bunun dezavantajları var mı? 

Maalesef öyle. Birden fazla sualtı kamerası gerekiyor. Turnuva zamanları tribündekilere projeksiyon yardımıyla yansıtılıyor. Youtube dan da canlı yayın olarak veriliyor. TSSF sayfasında linki paylaşılıyor. Bunu da sadece zaten bilenler izliyor. Televizyonda yayınlanmıyor. Sualtı hokeyinin dezavantajı ve aslında bilinmemezliğinin sebebi görsellik. Maddi anlamda çok iyi sualtı kameralarının olması gerekiyor bulanık veya kesik görüntüler olmaması gerekiyor. Medyada izlenmesi zor olduğu için hedef kitleye ulaşılamıyor.

Genç sporcu adaylarına mesajın var mı?

Asla pes etmeyin. Hedeflerinize ulaşmak istediğiniz yolda birçok engellerle karşılaşabilirsiniz. O engelleri aşın. Hayal etmekten vazgeçmeyin. Kurduğunuz hayallerinize koşun. Her gece yastığa kafanızı koyduğunuzda kendinizi o yarışta o kürsüde o kupayı kaldırırken ve en önemlisi milli takım forması ile hayal edin. Ne hayal ediyorsanız asla pes etmeyin ve koşup onu başarın. Bunu yapabilirsiniz!

Yakın zamanda katılacağın bir turnuva var mı?

Şuan pandemiden dolayı birçok turnuva iptal edildi. En yakın 27-30 Mayıs da Sualtı Hokeyi Federasyon Kupası var.

RÖPORTAJ : MEHMET EFE DİNÇ

KONUK : İREM KÖKBAŞ

HABER24BUGUN.COM

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz