Küçük yaşta başladığı spor hayatına büyük başarılar kazanarak devam eden ve genç yetenekler yetiştiren Taekwondocu Fatma Törehan Europeworldspor’un sorularını yanıtladı.
1-Fatma Törehan Kimdir Kendinden Bahseder misin?
31 yaşındayım. Gazi üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu mezunuyum. Geçen yıl atanmış bir Beden Eğitimi Öğretmeniyim. 5. Kademe Taekwondo Teknik direktörlüğü ünvanına ve aynı zamanda 1.Kademe Wellness ile Bocce Antrenörlüğüne sahibim. Üniversite zamanımda Korfbol branşıyla uğraştım ve Gazi Üniversitesi temsil ederek gümüş madalya kazanmıştım. Üniversitem sayesinde birçok branşlar ilgilendim. Küçüklüğümde kendini ifade edemeyen, öz güvensiz, çekingen ve sessiz biriyken; spor hayatımla tamamen değişen güçlü, azimli ve umutlu bir kız haline geldim. Yaşadığım her şeye karşı pozitif yaklaşan, bir o kadar duygusal biriyim. Spor hayatım bana güzellikler, başarı getirdiği gibi, maddi manevi zorluklar, olumsuz düşünceli insanlar, baskı da getirdi. Herkes hemen başarılı olmak ister elbette, fakat ben başarıyı biraz geç yakalayanlardanım. Geç olsa her biri çok güzel ve anlamlıydı benim için her şeye şükrediyorum. Sadece babamın başarılarımı ve öğretmen oluşumu görememesi hep yüreğimi burkan bir sızı olarak kendini hissettiriyor.
2- Taekwondo İle Nasıl Tanıştın?
Taekwondoya 11 yaşımda bir akrabamızın ziyaretinde taekwondoya gittiğini öğrendikten sonra, rahmetli babamın savunma sporlarına karşı ilgisi varken çeşitli zorluk içinde gerçekleştirememesinden, yapamamasından dolayı benim yapmamı istemesiyle başladım. Erkeklere karşı kendimi savunmam gerektiğini de söylerdi hep.
3- Taekwondoyu Nasıl Bir Spor Olarak Görüyorsun?
Bence taekwondoda ülkemiz çok başarılı sporcular yetiştirdi. Ve bizleri temsil edecek her arkadaşım gerçekten özveriyle, aile ve arkadaşlarından uzak, belki de sakatlıklarla mücadele ederek olimpiyatlara hazırlanıyor. Bu çok başka bir fedakarlık. Tüm hayatını spora adamak tüm takdiri ve tebriği hak ediyor. Hiçbir çaba ve emek karşılıksız değildir. İnanıyorum ki çok başarılı sonuçlarla döneceğiz.
4- Sporun Sana Katmış Oldukları Neler?
Taekwondo Branşında saygı ve disiplin gerçekten ön planda. Örneğin antrenmana girdiğinizde ilk Bayrağa selam verirsiniz ve ardından hocaya daha sonra selamlamayı yapan kişiye. Müsabaka yarışmalarında rakipler birbirini selamlar. Kendi yaşından büyük birine karşı ,kuşağı senden yüksek olan birine karşı her zaman saygılı olmak gerekir. Poomsae kategorisinde hakem komutuyla selamlayarak başlanır yarışlara bu şekilde saygıyı hep ön planda tutarız. Hatta kıyafetlerimiz,kuşağımız, koruyucularımız hepsine saygı gösteririz. Bazen kızgınlıkla kaskını fırlatanlara ceza verebilir mesela hakemler. Disiplin konusuna geldiğimizde ise belli kuralları vardır ve o kurallara uymak önemlidir. Do felsefesi doğru konuşmak, doğru dinlemek, doğru bakmak, doğru düşünmek, doğru hareket etmek, doğru hizmet etmek gibi birçok ahlaki değerleri topluma kazandırmak amacını taşır.
5- En Büyük Destekçin Veya Destekçilerin Kimler?
Babam en büyük destekçimdi. Olsaydı çok gurur duyardı. Herkese anlatırdı. Ben küçükken hep heyecanlanırım diye babamı çok istemesine rağmen hiçbir yarışmamda istemedim. Çok pişmanım bunun için. Onu kaybedince çok suçladım kendimi. Şimdi herkesi davet ediyorum yarışmalarıma. Annem, başarısızlık elde ettiğim zaman üzüldüğüm ve çok etkilendiğim için çoğu zaman bırakmamı söylerdi. Ona kızamıyorum. Çünkü başarısızlık ve haksızlık çok etkiliyor ve kilo kaybı yaşamama sebep oluyor. Bunu da aşmaya çalışıyorum her şeyi aştığım gibi bunu da başarıyla atlatacağıma eminim. Beni teşvik ettiği için, bu başarılara sahip olmama vesile oldukları ve düşündükleri için ikisine de teşekkür ediyorum ve başarılarımı hep onlara armağan ediyorum en çokta babama…
6- Poomse Yarışmalarına Hazırlanırken Aynı Zamanda Öğrenciler De Yetiştiriyorsunuz?
Gerçekten ikisinin de ayrı zorlukları var. Antrenmanlarda çoğu zaman öğrencilerimle ilgileniyorum. Onların hatalarını düzeltmek, motivasyon oluşturmak, başarıya hazırlamak çok güzel ve gurur verici. Öğretirken bazen öğreniyorum. Bu da ayrı bir keyif. Ama yarışma da en çok öğrencilerim yarışırken heyecanlanıyorum. Onlar başardığında kendi başarımdan daha çok seviniyorum. Verdiğiniz her şey anlam bulmuş haliyle size geldiğinde fark ediyorsunuz güzellikleri.
7- Pandemi Döneminde Çalışmalarını Nasıl Sürdürüyordun.Seni De Bu Durum Kötü Etkiledi Mi?
Evet maalesef. Her bir insanı farklı yönleriyle olumsuz şekilde etkiledi. En az etkilenmeye çalışıyorum. Özellikle psikolojik anlamda etkilememesi için hep kendimi telkin ettim. Asla sporumu bırakmadım. Sağlıklı beslenmeye ve temizliğe dikkat etmeye çalışıyorum. Bitmesi için dua ediyorum. Diğer ülkelerde bazı haberlere denk geldiğimde insana insan olarak bakılmadığına şahit oldum. Bizim ülkemizde ne şartlarda olursa olsun merhametin olduğu inancındayım. Herkes kendi tedbirleriyle güvenli. Bende kendimce tedbiri bırakmıyorum.
8-Şuanda Bir Yarışma Sürecindesiniz Bu Süreci Bizlere Anlatır Mısın? Nasıl Gidiyor?
Beden Eğitimi öğretmeni olarak okul tempom biraz yoğun. Okul sonrası fırsat bulduğumda antrenman yapıyorum, Ekim sonunda Türkiye şampiyonasına katılacağım güç denge ve teknik antrenmanlarımı yapmaya gayret gösteriyorum. Pandemi de biraz zor oluyor elbette çalıştırdığım sporcularımla beraber çalışmalarıma devam ediyorum. Kasım’da Avrupa şampiyonası var şampiyonluk hedefim İnşALLAH. Bunun için çok daha fazla vakit ayırmalıyım beslenmeme ve teknik hazırlanmayı biraz daha artıracağım
9-Her Başarının Senin İçin Ayrı bir Gururu Olmalı. Sen Bu Gururu Nasıl İfade Edersin?
Bazı insanlar sizin başarmanızı istemeyebiliyor. Yolunuza engeller koyduğunu zannedebilirler. Onların negatif hisleri düşünceleri sizi çaresiz bi hale getirebiliyor. Bununla da baş edebilmeyi öğrendim zamanla. Yalnızsınız diye güçsüz sanabilirler. Ama ben doğru bulduğum, hak ettiğimi düşündüğüm her şey için yılmadan mücadele edebilirim. Benim sadece inancım, umudum ve ailem saydıklarımdır motive kaynağım.
11-Bu Sporu Yapmak İsteyenlere Tavsiyelerin Neler Olurdu?
Benim hedefim yalnızca başarı değil elbette. Öncelikle iyi insan olmak, olumlu düşünmek, asla pes etmemek, doğru davranmak, dürüst olmak, ahlaki değerlere önem vermek, saygı ve sevgi göstermek, merhamet ve vicdani rahatlık önemsediğim yegane duygulardır. Bunları kendime aşılamayı seçtim ve benim sporcularım, öğrencilerim başarılı olamasalar bile iyi insan olabilsinler. Hak ettikleri dışında hiçbir şeyle ilgilenmesinler. Saygı ve sevgi gösterip, aynılarını görsünler diye bütün çabam. Siz iyi insan olmayı seçerseniz. Yardımsever olursanız zaten en güzellikler sizi kendiliğinden bulacaktır. Başarı da peşinizi bırakmayacaktır. Gerçekten öyle güzel dönütler alıyorum ki. Şimdi Öğrencilerimin çoğu ya taekwondocu olmak istiyor, ya da Beden Eğitimi Öğretmeni. Çok mutlu oluyorum içim içime sığmıyor onların bu hevesini, isteğini görünce. İyi ki diyorum her zaman. Öğretmenliğimi de, sporculuğumu da, antrenörlüğümü de hep gelişmek, geliştirmek için kullanmayı amaç edindim.Daim olsun inşallah.
12-Bundan Sonraki Hedefin Nedir?
Yalnızca Dünya Şampiyonluğu eksik madalyalarım arasında. Şöyle 2.lik ve 3.lük de bir başarı ama Şampiyon olmak ayrı bir gurur. Ve yeni hedefim her katıldığım yarışmada Şampiyon olmak.
13- Son Olarak Sayfamız Hakkında Düşüncelerin Neler?
Şöyle söyleyeyim; öncelikle spor dediğimizde genel olarak futbol ve futbolcu dışında çoğu branş ve sporcu bilinmemekte. Sizin çalışmalarınızı, spora ve sporcuya değer vermenizi, sporcuların sesi olmanızı takdir ediyorum ve destekliyorum. Kalıplaşmış bir algıyı yıktığınızı düşünüyorum. Evet bir sporcu olarak futbolu bende destekliyorum fakat ona verilen desteğin birazını bu medya olur ,maddi ya da manevi olur biz sporculara ve siz desteğimize verilmesini yürekten istiyorum. Ve gerçekten yolunuz açık olsun her zaman. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
HABER: GİZEM AZBOY/ MANİSA